بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَلَقَدۡ عَلِمۡنَا ٱلۡمُسۡتَقۡدِمِينَ مِنكُمۡ وَلَقَدۡ عَلِمۡنَا ٱلۡمُسۡتَـٔۡخِرِينَ ٢٤

Biz sizin eskiden gelip geçenlerini de geride kalanlarını da biliriz.

– Seyyid Kutub

وَإِنَّ رَبَّكَ هُوَ يَحۡشُرُهُمۡۚ إِنَّهُۥ حَكِيمٌ عَلِيمٞ ٢٥

Hiç kuşkusuz Rabbin tüm insanları biraraya toplayacaktır. O her işi yerinde yapar ve her şeyi bilir.

– Seyyid Kutub

وَلَقَدۡ خَلَقۡنَا ٱلۡإِنسَٰنَ مِن صَلۡصَٰلٖ مِّنۡ حَمَإٖ مَّسۡنُونٖ ٢٦

Gerçekten biz insanı kara çamurdan oluşmuş kuru balçıktan yarattık.

– Seyyid Kutub

وَٱلۡجَآنَّ خَلَقۡنَٰهُ مِن قَبۡلُ مِن نَّارِ ٱلسَّمُومِ ٢٧

Cinni de daha önce dumansız alevden yarattık.

– Seyyid Kutub

وَإِذۡ قَالَ رَبُّكَ لِلۡمَلَٰٓئِكَةِ إِنِّي خَٰلِقُۢ بَشَرٗا مِّن صَلۡصَٰلٖ مِّنۡ حَمَإٖ مَّسۡنُونٖ ٢٨

Hani Rabbin, meleklere dedi ki; «Ben kara çamurdan oluşmuş kuru balçıktan bir insan yaratacağım.»

– Seyyid Kutub

فَإِذَا سَوَّيۡتُهُۥ وَنَفَخۡتُ فِيهِ مِن رُّوحِي فَقَعُواْ لَهُۥ سَٰجِدِينَ ٢٩

Ona biçim verip içine kendi ruhumdan bir soluk üflediğimde önünde secdeye kapanınız!»

– Seyyid Kutub

فَسَجَدَ ٱلۡمَلَٰٓئِكَةُ كُلُّهُمۡ أَجۡمَعُونَ ٣٠

Bunun üzerine bütün melekler hep birlikte secdeye kapandılar.

– Seyyid Kutub

إِلَّآ إِبۡلِيسَ أَبَىٰٓ أَن يَكُونَ مَعَ ٱلسَّٰجِدِينَ ٣١

Yalnız İblis, secdeye kapananlar arasında olmayı reddetti.

– Seyyid Kutub

قَالَ يَٰٓإِبۡلِيسُ مَا لَكَ أَلَّا تَكُونَ مَعَ ٱلسَّٰجِدِينَ ٣٢

Allah «Ey İblis, seni secde edenler ile birlikte olmaktan alıkoyan nedir?» dedi.

– Seyyid Kutub

قَالَ لَمۡ أَكُن لِّأَسۡجُدَ لِبَشَرٍ خَلَقۡتَهُۥ مِن صَلۡصَٰلٖ مِّنۡ حَمَإٖ مَّسۡنُونٖ ٣٣

İblis «Kara çamurdan oluşmuş kuru balçıktan yarattığın insana secde etmek bana yakışmaz» dedi.

– Seyyid Kutub

قَالَ فَٱخۡرُجۡ مِنۡهَا فَإِنَّكَ رَجِيمٞ ٣٤

Allah «Öyleyse defol oradan, artık sen rahmetimden kovulmuşsun» dedi.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu